Derin ven trombozu ( DVT) genellikle bacak derin venlerinde olmak üzere toplardamarlarda trombus (pıhtı) oluşması durumudur. Etkilenen bacakta ağrı, şişlik gelişir bazen semptomsuz da olabilir. Kan akımını yavaşlatan her sebep pıhtılaşmaya sebep olabilir. Uzun süren yolculuklar, cerrahi ardından yatak istirahati gibi uzun süre hareketsiz kalma sonucu oluşabilir. Eğer pıhtı akciğer damarlarına ulaşırsa ‘pulmoner emboli’ gelişerek klinik durum daha da ciddileşir.
Belirtileri ; etkilenen ekstremitede ağrı, şişlik, kızarıklık ve sıcaklık artışı olur.
Risk faktörleri ;
- Her yaşta olabilmekle beraber 60 yaş üstü kişiler daha risklidir
- Uzun süre hareketsiz kalma (oturma–yatma)
- Uzun süreli yatak istirahati
- Hamilelik ve doğum sonrası ilk 6 hafta
- Doğum kontrol ilaç kullanımı
- Fazla kilolu olmak
- Sigara
- Kanser
- Kap yetmezliği
- İnflamatuar barsak hastalıkları
- Aile hikayesi
- Genetik faktörlerin varlığı (faktör V Leiden mutasyonu gibi)
Komplikasyonları;
Pulmoner emboli; Bacak derin venlerindeki pıhtının akciğer damarlarına ulaşması sonucu oluşur. Belirtileri; ani nefes darlığı, nefes almakla ve öksürükle göğüs ağrısı olması, nabız hızlanması, solunum sayısının artmasıdır.
Post-trombotik sendrom; ileri yaşlarda ve tekrarlayan DVT’si olanlarda daha sık olmakla beraber DVT sonrası iki yıl içinde %50 hastada gelişir. Bacakta ağrı, şişlik, renk değişikliği ve yara oluşması ile beraberdir.
Derin ven trombozunda tedavi ;
- İlaç tedavisi: Kan sulandırıcılar (antikoagulanlar) mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Antikoagulan kullanım süresi DVT’nin lokalizasyonuna ve risk faktörlerine göre değişkenlik göstermekle beraber ilk ataktan sonra genellikle 3-6 aydır. Tekrarlayan DVT’lerde hayat boyu kan sulandırıcı kullanımı gerekebilir.
- Elastik varis çorapları: Diz altı, 30-40 mmhg basınç yapan varis çorapları günün çoğu zamanında kullanıldığında bacaktaki ödemi azaltır, venöz mikrodolaşıma yardımcı olarak post-trombotik sendrom gelişimini %50 azaltır.
- Erken ambulasyon–yürüme: Hastanın klinik durumuna bağlı olmakla beraber akut DVT’nin ikinci gününde tolere edilebildiği kadar hareket ve yürüme önerilir, yatak istirahati önerilmemektedir.
- Girişimsel tedavi: Kataterle trombusun çıkarılması (trombektomi) antikoagulan tedaviye yanıtsız ya da antikoagulan tedavi kontrindikasyonu (aktif kanama vs) olanlarda uygulanır.
- İnferior vena cava filtresi: 4 mm’den daha büyük pıhtıların akciğer dolaşımına geçmesine engel olur. Antikoagulan tedaviye rağmen tekrarlayan tromboembolileri olanlarda ve/veya antikoagulan tedavi verilemeyen hastalarda pulmoner emboli gelişimini önlemek amacıyla uygulanır.